Eski Kitaplarım - Eskiden günümüze kitaplar

Go Back   Eski Kitaplarım - Eskiden günümüze kitaplar > E-Kitaplar - Mizah Dergileri - Dergiler - Cizgi Romanlar > Savaş Romanları


Cevapla
 
Seçenekler
Alt 04-18-2023   #1
alpdeniz
 
alpdeniz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2013
Mesajlar: 2.016
User ID: 22617
Tecrübe Puanı: 214748376
Reputation: 2147483647
alpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üyealpdeniz Süper Üye
Arrow Konstantin Simonof - İnsan Asker Doğmaz

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

KÜNYE: Konstantin Simonof - İnsan Asker Doğmaz (Üç Cilt Birlikte Tam Metin Baskısı); Genel Dizi: 9; Özgün Adı: Хората не се раждат войници; Türkçesi: Aydın Emeç; Üçüncü Baskı: Temmuz 1975; Birinci Baskı: Haziran 1969; İkinci Baskı: Nisan 1971; 757 sayfa; e Yayınları, İstanbul

*** Kitapta eksik sayfaları tedarik eden arkadaşımıza en içten teşekkürlerimle ***


ESER HAKKINDA

Bu roman Konstantin Simonov'un ünlü "Yaşayanlar ve Ölüler" romanının devamı niteliğindedir. İlk kez 1964 yılında yayımlanan roman birkaç kez yeniden basılmış ve okurlar ile profesyonel eleştirmenler tarafından haklı bir takdir görmüştür. Kitabın bazı bölümleri ünlü savaş sineması destanı "Kurtuluş"un senaryosuna dahil edilmiştir.

Romanın ana aksiyonu 1942-1943 yıllarında Volga'da, İkinci Dünya Savaşı'nın en büyük savaşında, Sovyetler Birliği'nin kaderinin gerçek anlamda belirlendiği Stalingrad (Volgograd) savunmasında geçiyor - Sovyetler Birliği için bir olmak ya da olmamak savaşı. Okuyucular yine üçlemenin ilk kitabındaki tanıdık ama savaşın potasında sertleşmiş kahramanlarla tanışacaklar: General Serpilin, General Boyko, Albay İlyin, Yüzbaşı Sintsov.

Eseri değerli kılan şeylerden biri de sorumluluk konusunu olgunlaştırarak ortaya koymasıdır. Simonov'un karakterleri bu sorun etrafında kendilerine işkence edip dururlar. Çarktaki bir dişli için sorumluluk yoktur; ama İnsan bir kez insan olduğunda, olan biten her şey için kendi vicdanına hesap verme görevini kabul eder. Eskiden olanlar için hep başkalarını suçlayan insanlar giderek kendi sorumluluklarının farkına varan bireylere dönüşmektedirler. Roman, Serpilin'in mutlak zorunluluk, yetki ve sorumluluğun sınırları konusundaki görüşleri ile başlar ve Tolstoy'da Savaş ve Barış'ta söylediği "büyüklüğün iyi ve kötüyü ölçme olanağını yok ettiği" ve "Sadeliğin, iyiliğin ve gerçeğin bulunmadığı yer de büyüklüğün de olamayacğı" görüşleri ile sona ermektedir.

Olayların sadece Sintsov'un deneyimleriyle anlatıldığı Yaşayanlar ve Ölüler kitabıyla karşılaştırıldığında eserin oldukça karmaşık bir yapıya sahip olduğu görülür. Bu kitapta olaylar Serpilin, Sİntsov ve Tania'nın bakış açılarından anlatılmaktadır. Her gözlemci, diğerlerinin erişimi olmayan noktalara vurgu yaparak savaşın tasvirine katkıda bulunmaktadır. Yine de bu farklı bakış açılarını birleştirerek ortaya tek bir olay örgüsü koymak güçtür.

TADIMLIK

Alıntı:
Ertesi sabah, köşelerine uzanmış yatıyorlardı. Serpilin uyuyor, İvan Alekseyeviç düşüncelere dalmış kitap okuyordu. Masa lambasını iskemlenin üstüne koymuş, gözlükleri gözünde akşam yüreğinde hafif sızılar duyduğundan üstüste iki yastığa dayanmış, HARP VE SULH'un ilk okuyuşta dikkatini çekmeyen, ama otuz sayfa ötede karşısına çıkan bir bölümünü tekrarlıyordu. Bu bölüm, Tolstoy'un büyüklük, iyilik ve kötülükle ilgili görüşlerini yansıtıyordu. «Büyüklük, iyilik ve kötülüğü ölçme olanağını yok ediyor, sanki, diyordu Tolstoy. Büyük adam için kötülük yoktur. Yüce kişinin başına kakılacak en ufak kötülük olamaz.» Az ötede Tolstoy, bu yargıyı tartışıyordu: «iyilik ve kötülüğün endazesinde ölçülemeyen bir büyüklüğü kabul etmenin, kendi önemsizliğini ve küçüklüğünü kabul etmek olduğunu söylemek kimsenin aklına gelmez...» En sonunda· «Sadeliğin, iyiliğin ve gerçeğin bulunmadığı yerde büyüklük de olamaz.»

İvan Alekseyeviç, kitabı bıraktı, gözlüklerini çıkardı: «Tolstoy idealist, hiç kuşkusuz, bir genel ölçü bulmuş, her şeyi kendi endazesinde ölçmek istiyor. Yine de, bu görüşlerde insanı yakalayıveren ve kendi kendine bir takım şeyler sormasına yol açan bir yan var: Hayatının çeşitli bölümlerinde, büyüklükle iyiliğin birbirinden uzak olduğu bir takım davranışları anlayıp doğrulamak için gerektiğinden çok didinmedin mi? Stalin'le konuşmak gerçekten güç, ama onu düşünmek de kolay değil, çünkü hayatta pek çok şey ona bağlı. Son zamanlarda düşünecek çok şey çıktı doğrusu. Böylesine mutlak iktidara sahip bir adam özellikle savaş çağında nasıl davranmalı? Hazırlop kararlarına, araştırma ürünü olmayan görüşlerine elimizden geldiğinde karşı çıkıyoruz. Bizi dinlediğini söyleyerek kendi kendimizi avutuyoruz, öğütlerimizi yeterince dinlemediğini de biliyoruz. Bu bir gerçek. Oysa verilen öğütler çeşitli yönlerden geliyor ve zaman zaman çelişiyor. Kaçınılmaz bir ana çatılır, öğütler dinlenmez olur, kestirip atmak gerekir. Büyük ya da küçük bütün komutanların başına gelir bu. Ama karşısındakinin yeri ne kadar yüksekte olursa olsun, kimse öğüt vermekten çekinmemeli, kimse üstünün niyetlerini sezmek gereğini duymamalı, bu ihtiyaç zamanla en değerli kişileri soysuzlaştıran devamlı bir gereklilik halini almamalı, işte en önemli sorun. Tabii her şey öğüdü verenlere, onlardan da çok dinleyene bağlı. Öğüdü dinleyen kişi yüzünden, görüşlerin belirtilmesine cesaret edilir ya da edilmez. Her şey bir yana, sadeliğin, iyiliğin ve gerçeğin bulunmadığı yerde büyüklük olamayacağını söylerken belki Tolstoy haklı? Oysa bu cümle insana ne kadar basit geliyor, bir ilkokul kitabından alınmış sanki ... sonra birden, iki harp akademisinden de diploma alınsa bu cümleye karşı çıkmanın
ne denli güç olduğu farkediliveriyor.
YAZAR HAKKINDA

Konstantin Mikhailovich Simonov bir Sovyet yazarıdır. Daha çok, cephedeki bir askerin sevgilisinden dönüşünü beklemesini istemesini konu alan "Bekle Beni" adlı popüler şiiri yazan şair olarak tanındı. Simonov bu şiiri müstakbel eşi aktris Valentina Serova'ya hitaben yazmıştı. Şiir o dönemde son derece popülerdi ve Rus dilinde en çok bilinen şiirlerden biri olmaya devam etmektedir. Savaş sırasında eşine yazdığı bu şiir Cem Karaca tarafından bestelenip seslendirilmiştir.Simonov Valentina'ya daha sonra "Seninle ve Sensiz" adlı koleksiyonda yer alan birçok şiir daha yazdı.



[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
 

Konu alpdeniz tarafından (04-18-2023 Saat 13:46 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Edit
alpdeniz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Melek Göregenli - Çevre Psikolojisi - İnsan Mekan İlişkileri Risus Kitap İstekleri 1 03-03-2022 20:19
Celal Arabacıoğlu - İnsan: Psiko - Seksolojik Açıdan bozkurt-1919 Kitap İstekleri 0 12-16-2021 15:22
Warcraft Hikayesi spiderh Fantastik ve Bilimkurgu Kitapları 5 02-09-2013 18:18
Atasözleri - A enginel Atasözleri ve Deyimler 0 05-18-2012 13:07
Ata sözleri - A - enginel Güzel ve Özlü Sözler 0 04-24-2012 19:17


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:07.

Forumumuz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan, yer sağlayıcı olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, forum yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz uyar ve kaldır prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, ekyasal@gmail.com mail adresinden bize ulaşabilirler.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2023, Jelsoft Enterprises Ltd.